Islak Islak!

28 Mart 2008 Cuma

Gukgulüüüüüüü guuuuuuluguu diye horozun teki uyandirsa beni sabahin köründe kil olurum o hayvan'a. Lakin söyle bir sicak bir yaz sabah'i kuslarin cik cik cikleri ile uyanmak kraldir.


Mevsimin verdigi sicaklik yetmiyormus gibi, kendimi cehenneme hazirlarcasina sicak su ile banyo keyf-i yapmistim. Iyi bir gün gecirmek adina hersey musayit idi. Temiz bedenime temiz elbiselerimi ve özel yaz icin aldigim ince coraplarimi giyip, tüm hazirliklarima full hiz ile devam ediyordum. Yazlik coraplarimin söylemesi ayip fiyati biraz pahaliydi lakin ayaklarim harbiden rahat ediyordu, farklilik vardi coraplarda ve ben onlari o andan itibaren sevmeye baslamistim.

Saclarima sekil vermek amaci ile banyoya gittigimide bir anda banyo yapma özürlüsü oldugumu unutup, güzel coraplarim islanmisti. Hayat'a en cok nefret ettigim seylerden biridir islak corap. Ama bu sefer kendi icimde yasadigim hüzün ve keder birazcik daha büyüktü, coraplarin herzamankinden daha rahat ve daha pahali olmasindan dolayi kaynaklaniyordu galiba. Iki offflayip pofffladiktan sonra, Akp hesabi "durmak yok yol'a devam" dercesine, saclara bir sekil verip o islak coraplarim ile isi gitmistim.

Nedense gecenlerde coraplarim ile hayatim arasinda bir baglanti aradim. Sonuc olarak ise; aslinda hayat fena halde islanmis pahali coraba benzer. Heveslenirsin, seversin, mutlu olursun. Bir süre sonra, beklenmedik bir anda birsey olur hayalkirikligi yasarsin üzülürsün aghhh cekersin offf cekersin ama sonunda yinede tüm olan biten'e katlanip yol almaya devam edersin.

DIPNOT
AKP''nin secimlerde kullandigi slogani, yazimda kullandigim icin umarim AKPli damgasi yemem. Ben herhangi bir partiyi desteklemiyorum degerli okurum, Türkiyem menfaati icin neyse O !

Hayatimiz Futbol

6 Mart 2008 Perşembe


Öncelikle bu blogu ziyaret eden tüm herkesten özür diliyorum, son zamanlarda gündelik yazamadigim icin. *reytinkkk gidiyor vallaaa.

Uzun süredir bir iliskim var ve ben inanki cok mutluyum. Seviyorum ve seviliyorum. Hersey gayet iyi illerliyor hayatimda ve hersey 3 assaga bes yukakri istedigim gibi ama yinede birsey(lerin) eksik oldugunu düsünür olmustum su son dönemde. Tabi böylelikle kontrol edilemiyen bir sinir de olustu bende. Ama neeey ? bu can sykyntysy neyin nesi acaba diye beynimde kurcaladim lakin cevap bulamadim.

Gecen gün yine süper bir aktivite ile mesguldum, youtubeda sevdigim filmlerin en baba sahnelerine bakiyordum bir kac tuaf ama yinede kral sarkilar dinliyordum derken, search bölgesine gidip FUTSAL yazdim. Bir kac video baktikdan sonra odamda delirdim, arkadaslara telefon actim "Olm husung mac yapalim lan aksama" diye bagirdim cagirdim ama ne gel gör ki kimse o aksam ""tamam oynuyalim" demedi, diyemedi. Derken ertesi gün okulda bizim kantindeki masada bizim serseri arkadaslari gördüm "Ölm bugün oynuyalim su futbolu yoksa bacaklarimi keserim vallaha billah" diye yemin ettikden sonra herkese birden bir depo gazi verdim ve ''oynuyalim lan annasini satim'' diye ant ictik hep birlikte.

Okulum Büyükbabam'a yakin oldugundan dolayi oraya dogru yol aldim, oradan öyle bulusur topumu oynarim diye düsünmüstüm. Sabah güzel olan havanin birden g.tü basi oynadi ve kar yagmaya basladi, ardigindan firtana koptu. ( Hollandanin ne havasina güveneceksin nede kadinina) Büyükbabam gile vardiktan sonra en cok korktugum sey; aksamki macin devam etmemesiydi cünkü hava harbiden kötü idi. Hatta babam bir ara telefon acip ''Oglum, eve gelme acayip firtina var orada yat'' diye beni güzelce uyardi. Delikanliyiz ya hava bize engel olamaz idi, ve futbolumuzu yinede oynadik!

Ertesi sabah, heryerim agriyordu yorgunluktan ama cok mutluydum. Aksam tekrar oynadik yine yorulduk ama mutluydum hemde cok.Eve geldim düsünüyorum ic huzurumu bozan futbolsuzlukmus. Bir zamanlar allahin hergünü oynardik, son 2 yil kenara koymustum, ayip etmisim cezasinida cektim!
Ve simdik okadar gaza geldim ki playsationu acip fifa street oynuyacam...

Beleşçilik

2 Mart 2008 Pazar

Bazen havalanıyorum, beleşe şunu yaptım, beleşe bunu yaptım diye. ne kadar iyi bu beleşçilik peki? hayatım beleşe dönmüş farkında değilim. Tribüne gidiyorum, çifte turnike felan derken hoop beleşe içerdeyiz. İş görüşmelerine gidiyoruz, genellikle işim barlarla, diskoteklerle, lokantalarla olduğu için yiyip içtiğim herşeye oranın patronu eyvallah diyor, hooop bir beleşe karın doyurma seansını daha kapatıyoruz.
hadi bunlar doğal şeyler, yapılması gerekilen şeyler. fakat kendi piçliğin yüzünden beleşe getiriyorsan herşeyi?
Misal geçenlerde gece kulübüne gittik, çarşamba akşamları üniversite öğrencilerine sadece giriş varmış. Biz lise mezunu bile değiliz, nasıl gireceğiz? ulan stada her türlü maddeyi sokabilen bir insan o çişli gece kulübüne mi giremeyecek? önümüzde 4 eleman, hiç biri üniye gitmiyor heralde ki tartışıyolar kapı görevlisiyle, biz napıyoruz önlerine geçip kabadayılar gibi yürüyüp görevlilere çaktırmadan girmeye çalışıyoruz.

-şşş sen ünililer için bugün sadece siz giremezsiniz
-ben üni öğrencisiyim
-kimliğini göreyim
-tamam

-oldu girebilirsin
-eyvallah

peki ben üni öğrencisi değilsem hangi kimliği gösterdim? tabiki ehliyetimi, kapı görevlisi tanıdık olduğundan bişey demedi, sırada bekleyenlere ayıp olmasın diye şekil yaptık orda.
girişi 3 euro'dan 0 euro'ya düşürdük, içerde içtiğim 4 bira 2 vodka vişne 2 viski kola'yı da arkadaşların hesabına kapattım.
Hayatımız beleş.

ee ne demişler?
nerde beleş, oraaa yerleşşşş

Hayellerim bittigi yerde gercekler baslar


Aksam yemegi, banyo sefasi, pyjamayi giyip cay icerek dergi okumak. Evet iste olay budur diye düsünürken saat'e bir bakis attim, atmaz olaydim. Hayal kirikligina ugramistim, saat 13:27'yi göstertiyordu. Kendime cizdigim programi uyguluyabilmek icin daha hemen hemen 6 saat vardi, ve zaman cok yavas illerliyordu. Son günlerde cok yorulmus bir Ersel vardi, aha beyleee bir aksama ihtiyaci var oldugumu bilmekteydim. Cehennem izdirabi bir sekil ile atlati vermistim onca saat'i ve sonunda basliyordu, keyifli ve dinlendirici aksam...

Yemek yendi afiyetle *ellerine saglik anney sigara aliskanligim olsaydi yemek sonrasi sigara yakardim olmadigindan dolayi cay iceyim dedim. Agir bir sekilde yudumlarken cayimi televiziyonda bir dizifilm bakiverdim, az bucuk da güldüm. Apar topar banyoya attim kendimi, sicak su ile temas haline tam geleceken telefon caldi "telefonun banyoda isi neeey" diye aklinizdan geciyordur, haklisiniz ben siz olsam benimde gecerdi. Arayan, arkadasim Panda *panda ayisi kadar nadir bulunan bir arkadas!

Panda: Karnim acikti Ersel
Ben: Nezaman doymustu en son? weheheh
Panda: sansür sansür, hadi gel yemege gidelim.
Ben: Cok isterdim ama bu aksam gelmesem? dinlenmeye ihtiyacim var bee
Panda: 30 dakika sonra sendeyim hazirlan
Ben: Tamam, hadi görüsürüz

Diye bir telefon görüsmesi gecti, ve kendimden tiskindim. ''Allahtan kiz degilmisim'' diyede gecirdim icimden, bu kadar cabuk ikna edilebildigim icin. 4 arkadas yolla koyulduk sanki Zaandam ve Amsterdamda yemek bitmis gibi Utrecht yollunda koyulduk 45 km yol cektik, karnimizi doyurduk geri döndük. Geri dönüste Sezen Aksu caliyordu arabada. "ulan odamada bir mum yaksam, karanlik icinde tek isigim o mum olsa sonra Sezen abla dinlesem sabah'a kadar cok kral olur be" diye düsünürken. Eve vardim, bu sacma yaziyi yazmaya karar verdim ve simdik yatacam. Ne mum var ne Sezen abla, UYKU VAR! ve sizlere sacma bir yazi.

Allah rahatlik versin

Posts Recentes

Comentários Recentes

Marcadores

Como Instalar o Template

Política de Privacidade